23 Aralık 2014 Salı

SKAL YILBAŞI PARTİSİ

BAY TURİZM “TEHLİKELİ DÖNEMEÇ”
SKAL İstanbul Yılbaşı partisiyle tüm yılın yorgunluğunu atarken bir taraftan başarılı çalışmalarının haklı gururu ile kutlamalarını gerçekleştirdiler ve doyasıya eğlendiler.
SKAL International Dünya Başkanı Salih Çene’ninde hazır bulunduğu parti, vazgeçilmez konu turizm odaklı sohbetleri ile geçti.
SKAL Istanbul Kulübü 22 Aralık 2014 Pazartesi akşamı The Plaza Hotel Boshorus’da Cento per Cento’da Erol Kaynar ev sahipliğinde parti düzenlediler.
SKAL Istanbul Kulübü Başkanı Feza Solaklar 2015 yeni yıl Turizmde umutları olduğunu söyleyerek ve 2014 yılı SKAL çalışmalarında ve başarılarında emekleri geçen yönetim kurulu başta olmak üzere tüm üyelere teşekkür ederek, SKAL International Dünya Başkanı Salih Çene- USDF Başkanı Deniz Anapa-Skal İstanbul Yönetim Kurulunu geleneksel SKAL tostu gerçekleştirmek için sahneye davet etti. Hep birlikte yeni yıl turizmine yapılan tost ardından, Skal İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Feza Solaklar bir kere daha geleneksel Tostu yaptırması için, Bay Turizm olarak tanıdığımız Tv 8 ve Cem Tv lerin eski Genel yayın Müdürü SKAL üyesi Süha Uyar’ı davet etti. Süha Uyar 2014 ve 2015 yılı turizmini bir cümle özet değerlendiren sözlerle SKAL tostu tekrarladı.
Tüm SKAL Yönetim kurulu; Skal İstanbul As Başkan Fatma Bahar Birinci, SKAL yönetim kurul üyesi Iberia Havayolları'nın Türkiye Genel Müdürlüğü yapan Ayşe Önen, Yusuf Can Arınel, Ata Eremsoy, Elif Balcı Fisunoğlu, Selma Tatar, SKAL üyeleri, TUROB Başkanı Timur Bayındır, Kemal Özyiğit, Leyla Üstel Çağatay gibi pek çok Turizmin önde gelen isimleri partiye katıldılar.
Bay Turizm Süha Uyar bizi 2015 yılı için uyardı. Tüm gece sohbet ettiğimiz Suha Uyar 2015 yılını Tehlikeli Dönemeç olarak değerlendiriyor. 2015 yılını sorduğumda alıcıya aldığım tüm konuşması kesintisiz devam ettirdi.
“Demokrasi, insan hakları, özgürlük, hak hukuk anlamında Türkiye’ye hiçbir zaman dörtdörtlük yararı olmamış seçimlerden yeni bir başka seçim, 14 Haziran 2015 Pazar günü yapılacak. 25. Hükümetin iş başına getirilmesine ki dikkatinizden kaçmamıştır getirmemize demiyorum, şunun şurasında yaklaşık altı ay kaldı. Ortam, tehlikeli bir dönemece doğru yer kürenin dönme hızına ayak uydurmuş gidiyor.
Siyasi Partiler bölünüyor, Türkiye bölünüyor, bölündükçe küçülüyor, küçüldükçe yok olmaya doğru gidiyor. Türkiye’nin geleceği için vatan, millet, bayrak üzerine yemin ederek iş başına gelen tüm resmi teşkilatlar bugün ne yazık ki vatan, millet, bayrak aleyhine çalışıyor.
Tüm ülkeye zarar verdiğini hissettiğimiz bu uğraşları özellikle Turizme zarar vermeye başladı ve görünen köy kılavuz istemez artarak devam edecek. Önümüzdeki kısa dönemde demokrasi, insan hakları, özgürlük, hak hukuk konusunda AB standartları uygulanması için Türk Milletinin lehine kararların alınması yolunda küresel bazı yaptırımların uygulanacağını söylemek için kâhin olmaya gerek yok.
Televizyonda yaptığım ve ekrana taşıdığım araştırmalarda Turizmde en büyük darbeyi yediğimiz yıl 1999, nedeni ise Ağustos depremi. İkincisi ise 1980 yılı nedeni ise 12 Eylül ihtilali olmuştu.
Biz turizmciler muhtıralar, notalar, ihtilaller, savaşlar yaşadık. Bir başka deyişle tüm mikroplara karşı karma aşılıyız veya öyle olduğumuzu zannediyoruz.
2015 Seçimlerinin bugüne kadar yapılan şaibeli seçimlerden farkı olmayacak. Trafolara kediler yerine ya köpekler ya da üçüncü havaalanı, çevre yolları, boğaz köprüsü nedeniyle evlerinden edilen çakallar, domuzlar, ayılar girecek. Daha doğrusu, sahtekâr iki ayaklılar bu dört ayaklı masumların kimliğini kullanarak girecek oralara. Olan Türkiye’ye olacak.
1999 depreminden çok daha büyük çok daha yıkıcı yeni bir büyük depremin öncü sarsıntılarını hissetmeye başladık. Adalet çatırdıyor, ekonomi çatırdıyor, Anadolu çatırdıyor, Anayasa çatırdıyor, AB çatırdıyor, sözüm ona dost komşularla olan sınırlarımız çatırdıyor, İmralı çatırdıyor. Turizmciler her türlü olumsuzluğa aşılı olsalar da tüm bu öncü sarsıntılar sonrası gelecek ana depreme hazır olmaları, 2015 yılında ayakta kalmaları oldukça güç olacak..2015 yılı hepimize hayırlı, uğurlu, kutlu, mutlu ve de en önemlisi, akıl getirici olsun.” Şeklinde değerlendirdi.
Dans show ve Yılbaşı pasta kesiminden sonra gece sona erdi.

yilmazparlar@yahoo.com

24 Kasım 2014 Pazartesi

ASIA PRINCESS HOTEL-YILMAZ PARLAR

ŞEHİR OTELCİLİĞİ
ASIA PRINCESS HOTEL
Şehir otel ziyaretlerimizin bu seferki durağı Princess Hotel zincirinden, Asya yakası Kavacık’ta bulunan Asia Princess Hotel. Gerek tasarım- inşaat aşamasında ve gerekse işletme döneminde tüm ayrıntıları şehir otel müşteri memnuniyetine uygun uyarlamışlar. Örnek olabilecek şehir otellerimizden biri.

Princess Hoteller Genel direktörlüğünü Elif Inselman, Pazarlama satış direktörlüğünü Burçak Atak üstlenmiş. İki Başarılı Kadın otellerini üst seviye taşımışlar.
Türkiye ekonomisinin kazandığı ivmeyle beraber, şehir otelciliğide buna uyumlu gelişim göstererek yatırımların artması devam ediyor. Belkide şehir otelciliği sektörün en parlak dönemi yaşamaktadır.

İstanbul’un bir dünya şehri olduğu, yakın tarihte Avrupa’nın en çok turist ağırlıyan üç şehir arasına girmeyi beklendiği ve hedeflendiği göz önünde tutulduğunda, şehir otellerin değerini artırmaktadır. Uluslararası organizasyonlar, İstanbul Shopping Fest, uluslararası kongreler, fuarlar İstanbul şehir otelciliğinin yıldızını parlatan faktörlerin başında gelmektedir.
Asia Princess Hotel, sektöre pozitif etki sağlayan, sosyal ve çevresel sorumluluğun bilincinde çevre dostu yerel ve geri dönüştürülebilir, özellikle İç mekanda az ve yalın malzemeler kullanımıyla ile inşa edilmiş.

İş dünyasının yeni iş merkezinin, 663 Metrekarelik alanında konumlanmış olması, ulaşım açısından Atatürk Havalimanına ( 36 km ), Sabiha Gökçen Havalimanına (40km), ve Taksim Meydanına( 17 km ) mesafesinde oluşu, toplu taşımaya, sosyal olanaklara, çevre yollarına, iki yakanın köprü başına yakın olması, tercih edilmeye avantaj sağlamaktadır.
Bina genelinde ve özellikle odalarda gelişmiş otomasyon sistemi gün ışığının maksimum içeri alınacak şekildeki geniş ferah 54 Standart Oda, 24 Superior Oda, 28 Corner Oda, 4 Deluxe Oda olmak üzere, 164 Yatak Kapasiteli şehir manzarasına sahip, rahatlığın ön planda olduğu 32 m2 - 40 m2 genişliğinde 110 Odası bulunuyor.

Müşteri isteğine cevap verecek hizmetlerin bir kaçını Pazarlama satış direktörü Burçak Atak şu şekilde sıralıyor; “Ücretsiz kablosuz hızlı internet erişimi otel odaları ve genel alanlar -Sigara içilen ve içilmeyen katlar - Engelli misafirler için oda -Kuru Temizleme ve çamaşır hizmetleri -80 Kapasiteli Kapalı Otopark-Bagaj Emanet Ofisi- Ekstra Yatak Servisi -Havalimanı Transfer Hizmeti -Oda Servisi (24 Saat), Kişiye özel konfor sunan iklimlendirme,banyolarda özel jakuzili küvet ve özel tasarım duş,elektroni kasa saç kurutma makinası, büyüteçli ayna,ortopedik yatak, minibar, su ısıtıcaları ,çay-kahve su servisi.”

Ayrıca Burçak Atak ilave ediyor “ Yeni güne hazır hale gelmenizi sağlayacak Spa & Fitness, hamam, sauna ve masaj yakında hizmete girecek. 1 balo salonu, 5 toplantı salonu ve fuaye alanı bulunmaktadır. Uygun son teknolojiyle dizayn edilmiş 10 kişilik küçük toplantılardan 200 kişilik uluslar arası toplantılara hizmet vermektedir. Restoranımızda, dünya lezzetlerini tadabileceğiniz dünya mutfağı mevcuttur.”
Otelde en önemli bulduğumuz güleryüzlü işini mükemmel bilen ve uygulayan profesyonel ekibin, Dünya turizm standartlarına uygun hizmet anlayışıyla işlerini ifa etmeleri.
yilmazparlar@yahoo.com 

17 Kasım 2014 Pazartesi

SKAL International İstanbul Kulübü'nün Kasım 2014 Toplantısı-Yılmaz Parlar

Dünya Başkanından İlk Toast

SKAL International İstanbul Kulübü'nün Kasım 2014 Toplantısını CVK Park Bosphorus Hotel'de gerçekleştirdi. SKAL Toast (SKAL Tost) Dünya Başkanı Salih Çene tarafından yaptırıldı.


Eski SKAL Dünya Başkanı Hülya Aslantaş, Yeni SKAL Dünya Başkanı Salih Çene, SKAL Türkiye SKAL Dernekleri Federasyonu Başkanı Deniz Anapa, SKAL International Istanbul Kulübü Başkanı Feza Solaklar, As Başkan Fatma Bahar Birinci, Ayşe Önen, Can Arınel, Elif Balcı Fisunoğlu, Selma Tatar, yine eski Skal Başkanı Vedat bayrak, Bay Turizm Süha Uyar, Başta olmak üzere üyeler, TUROB Başkanı Timur Bayındır, TUROB Yönetim kurul üyesi Kemal Özyiğit, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Başkan Yardımcısı ve Turizm Atölyesi Başkanı Tülin Ersöz, Beyaz Saray Hotel Genel Müdürü Sevda Yılgaz, gibi pek çok Turizmin önemli isimleri katıldı.

SKAL toast sonrası, SKAL International Istanbul Kulübü Başkanı Feza Solaklar, Türk turizminin gururu olduğunu önceden söylediği gibi Konaklama tesisleri, seyahat acentaları, ulaştırma firmaları, turizme destek veren medya, kültürel değerlerin korunması gibi alanlarda faaliyet gösteren kişi, kurum ve firmaların katıldığı, Skalite ödül tarihin yaklaştığını, ödül teşviki sonucu Türk turizminin kalitesini geliştirmek, Türkiye ekonomisine katkı payını daha yüksek değerlere taşımak şeklinde hedeflerinin olduğunu Skalite oylamanın başladığını söyledi. 

Eski Turizm ve Kültür Bakanı Bahattin Yücel'in önderliğinde Yeditepe Üniversitesi'nde "Türkiye'de Turizm" konulu bir düzenlenecek panelin ilgisine dikkat çekti.

Dünyada 95 ülkede temsil edilen ve 20 bine yakın üyesi bulunan turizmin en büyük sivil toplum örgütü SKAL International’ın Meksika'nın Başkenti Mexico City'de yapılan Genel Kurulu sonucu seçilen Dünya SKAL Başkanı Salih Çene'yi davet etti. Başkan Çene Çok önemli bir Başarı olan Başkanlık için  "Bu Tamamen Türkiye'nin zaferi. Türkiye, uzun yıllar başta SKAL İstanbul kulübü olmak üzere SKAL konusunu çok ciddiye alarak çok ciddi adımlar attarak, gönülden severek yaklaştı. Bu büyük başarıda tüm komite ve Kulüp Başkanlarımızın emekleri ve payları var." Dedi. Çene Başarı çıtasını yülselten emeklerin her gelen bayrağı kademe kademe yukarı taşıdığını ifade eden sözlerle devam etti..

" Türkiye'yi bu günlere getirdiği için kutluyorum. Dünyada beş yıl içinde aynı ülkeden iki Başkan daha önce hiç seçilmedi. Bana “ Hep Türkiye'yi öne çıkarıyorsun”  diyorlar ama senelerdir hiç çizgisini bozmadan devamlı yukarı doğru ivme kazanmış tek ülke de Türkiye. Türkiye'nin seceresine baktığınız zaman her sene büyüdüğünü görüyoruz."
Projeleri olan 2020 proje başlatıklarını, başına Türkiye SKAL Dernekleri Federasyonu Başkanı Deniz Anapa'nın getirildiğini ve Atlanta Kulübü Başkanı bir Türkün olduğunu  Young Skal'dan sorumlu grubun başkanlığını yapacağını, SKAL International üzerinde Türklerin egemenliğinin var olduğunu söyledi. Hedeflerinin Dünya Başkanı olması gerektiğini, aksi takdirde SKAL'ı benimsemenin zor olduğunu vurguladı.

SKAL İstanbul'un yeni üyelerin ritueli yapıldı. Üyeler; Best Western Şile Gardens Hotel Oğuzhan Yıldırım, Martı İstanbul Hotel Genel Müdürü Bozkurt Atabek, İstanbul Levent Wyndham Grand Hotel Ön Büro Müdürü Günhan Cem Altınay, Barcelo Hotel & Resort Türkiye Bölge Müdürü Enrique Acrich Ecker. 

SKAL International Istanbul Kulübü Başkanı Feza Solaklar,CVK Genel Müdürü Basri Şahin'e Plaket takdim etti.Emeği geçen Hotel personeliyle toplu hatıra forografı çekilerek toplantı son buldu.

yilmazparlar@yahoo.com 




1 Kasım 2014 Cumartesi

TURİZM DURAĞAN NOKTASINDA-TUROB-YILMAZ PARLAR

TURİZM DURAĞAN NOKTASINDA.

TUROB Başkanı Timur Bayındır “Devletimizin de bize yardımcı olması lazım”

İstanbul Valisi Vasip Şahin "Merkezi idarenin temsilcileri olarak bizlerin ilk etapta yapabileceği şey, tıkandığınız yerlerde sizlerin önünü açmak ve destek vermek"  

İstanbul Valisi Vasip Şahin, WOW İstanbul Hotels & Convention Center'ın ev sahipliğinde Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) tarafından düzenlenen Ekim ayı -Geleneksel Öğle Yemeği'nde turizmcilere destek sözü verdi. 
Wow Otel’in ev sahipliğinde düzenlenen yemeğe İstanbul Valisi Vasip Şahin, Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin, TUROB Başkanı Timur Bayındır, TUROB üyeleri ve Basın mensupları katıldı.
TUROB Başkanı Bayındır yaptığı açılış konuşmasında önemli inceliklerin altını çizdi. “Cumhuriyetimizin 91 yılını gecikmiş olsada kutlama olanağı buluyoruz. Kayıtsız şartsız demokrasi ile idare edilen bir ülke için verilen milli mücadelemizi saygıyla anıyoruz.”

Karaman'da yaşanan maden kazası ile ilgili üzüntüsünü dile getiren Bayındır. “STR Global verilerine göre, Dünya turizmi son on yılda büyümesini istikrarlı bir şekilde büyütüyor. Bu arada Türkiye turizmide büyümekedir, bilhassa İstanbul turizmi gelişmektedir, yalnız bu oranlara baktığımız zaman
İstanbul'da turist sayısında gerçekleşen artışın, otel doluluklarına arzu edildiği kadar yansımadığını değerlendirdik.
Arzu ettiğimiz ivmeyi maalesef yakalayamadığımızı, durağan bir pozisyon sergilediğimizi görüyoruz. Tam da bu noktada, durum tespiti yapıp, tablolar çizmekten öte, yeni bir adım atılması gerektiğini de vurguladık. Yaptığımız bu önemli tespitler doğrultusunda elbette ki planlamalar da geliştiriyoruz.”
Sözlerine açıklama getiren Bayındır  “Turizm sektörünün olmazsa olmaz ayağı ulaşım. İstanbul bu konumda çok şanslı. Havayolu ile İstanbul'a gelenlerin yüzde 51,2'si transit yolcu, geri kalanı İstanbul'a çıkış yapıyor. Bu yüzde 51,2'lik transit yolcunun bir gece İstanbul'da cazip tekliflerle konaklatamaz mıyız?' şeklinde  çalışmalara başladık. Bu konuda devletimizin de bize yardımcı olması lazım. Ancak THY veya İstanbul'a transit yolcu taşıyan havayollarıyla yapacağımız bir anlaşma ile uçak, otel ve bir gün şehir turu dahil cazip bir fiyat yaratabilirsek bir gece daha konaklatabilirsek İstanbul açısından büyük bir kazanç olur" sözlerine karşılık;
İstanbul Valisi Vasip Şahin “Turizm insanın varoluşundan itibaren yaşanan bir olgu. Turizm ülkelerin ekonomik, kültürel ve sosyal gelişimine katkı sağlıyan emek çekilen bir sektör. İstihdam açısından önemli bir imkan sağlamaktadır. İstanbul'a gelen turist sayısında geçen yıla oranla yüzde 13 oranında büyüme sağlamışız. Bunun biraz daha para bırakan ve kazanç sağlayan bir niteliğin kazanması da bizim gayretimizle olacak. Özellikle transit yolcuların İstanbul'a uğradıklarında onların bir veya iki gün burada vakit geçirmelerini sağlayabilecek bir takım tedbirler alacak çalışmalar yapmak çok güzel bir proje. Bu konuda da bize düşen bir görev, tıkandığınız yerlerde sizlerin önünü açmak.  Biz buna hazırız." dedi. 
TUROB Başkanı Bayındır ayrıca “Verdiğimiz mesajların sektörümüz tarafından doğru algılandığını ve etkisini gösterdiğini de görmek bizler için sevindirici. Öteden beri yapılan turizm yatırımlarının gerçek ihtiyaç ve analizlere göre yönlendirilmesini savunuyoruz. Nitekim açıklanan son teşvik raporunda aktarılmış olduğu gibi, yatırımların Anadolu'da yoğunlaşması, turizmin çeşitlendirilmesi yolunda çok önemli bir adım olacaktır. Teşvik belgelerine bağlanan otel yatırımlarında bir yavaşlama olmakla beraber, Ülkemizde otel yatırımı yapılacak şehir sayısı 49'a çıktı. Her ne kadar yatırım yoğunluğu Antalya ve İstanbul'da olsa da, Anadolu şehirlerinde yavaşta olsa yatırımlarda artış gözlemlemekteyiz.
Misafir memnuniyeti ve beklentilerinin esas alındığı sektörümüz için doğru ve uzun vadeli istihdam, en önemli kriterlerin başında gelmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın son verilerine göre, İstanbul'daki Bakanlık ve Belediye Belgeli otellerin toplam yatak sayısı 150 binin üzerindedir. Bu da yaklaşık 100 bin istihdam gücü demektir. Ülkemiz ekonomisinde turizm, başka sektörlere göre aynı istihdam hacmini daha az yatırımla gerçekleştiren bir sektördür. Sektörümüzde, 1 kişilik iş yaratmak için gerekli yatırım miktarı 1,5 milyon TL'dir.
Turizm sektörünün emek - yoğun bir sektör olması ve otomasyona diğer sektörlerden çok daha az imkan sağlaması, bu sektörde insan gücüne olan ihtiyacı daha da artırmaktadır. Buradan yola çıkarak, gerek doğru kabiliyetleri, doğru pozisyonlarda istihdam edebilmek, gerekse sürdürülebilir insan kaynağı sağlayabilmek adına, Üsküdar Belediyesi ile işbirliği başlatmış bulunuyoruz.

İstanbul'da faaliyet gösteren, Birliğimiz üyesi tüm tesislerdeki istihdam gereksinimlerinin, en doğru ve hızlı bir şekilde karşılanmasını sağlayacak bu işbirliğinin, sektörümüz adına örnek teşkil edeceğine inanıyor, ülkemizin öncelikli konusu istihdam kapsamında, örnek olacak bu gibi girişimlerin yaygınlaşmasını temenni ediyor, konuya olan özverili yaklaşımı sebebiyle Sayın Başkanımıza teşekkür ederim.”dedi

Yemek esnasında sohbet fırsatı bulduğumuz Crowne Plaza İstanbul Harbiye Genel Müdürü Sayın Ziya Altınay, verdiği bilgiye göre Otelleri hakkında “Dünyada 100’den fazla ülkede 9 farklı marka ile temsil edilen; toplamda 4600’den fazla oteli, 650 binden fazla odası ile dünyanın en fazla oda kapasitesine sahip uluslararası otel zinciri olan Intercontinental Hotels Group (IHG) bünyesinde yer alıyor.” Bilgisini alıyoruz.

Yeni üye olan otellerden  Almina Hotel, Crowne Plaza İstanbul Harbiye, Dosso Dossi Hotels Old City Sultanahmet Marma Hotel, The Green park Pendik Hotels & Convention Center, Wellborn Luxury Hotel, Workinn Hotel, Wyndham Grand İstanbul Levent, WOW Airport Hotel ve  WOW İstanbul Hotele plaketler takdim edildi.

yilmazparlar@Yahoo.com

17 Ekim 2014 Cuma

SKAL İstanbul Kulübü'nün Pera Palace Jumeirah hotel toplantı-Haber Yılmaz Parlar

SKAL OTELİ SALLADI
29 Ekim Cumhuriyet bayramın sayılı günlerinde,  USDF Başkanı Deniz Anapa’nın bulunduğu SKAL İstanbul erkenden Cumhuriyet Bayram kutlamasını yaptı.
SKAL İstanbul Kulübü'nün Pera Palace  Jumeirah Hotel Ekim aylık geleneksel yemeğinde çok güzel anlar yaşandı. Ülkemizde bayrağımıza ve Atatürk’e ne kadar hasret kalmışız. Bu çoşkuyu sevinçle gördük.

SKAL Yönetim kurulunun Cumhuriyet bayramı 29 Ekim tarihinde Dünya SKAL kongresinde olacaklarından Bayram kutlamasını erkenden yaptılar.
10. yıl Marşı eşliğinde tek ses tek yürek hep birlikte üyelerin gür sesle söylediği marş oteli inletti. Bayrakların sallandığı manzarayı ilk okul sıralarından her zaman andığımız Atamızı ve şanlı bayrağımızın varlığını hasret kaldığımız Ülkede tekrar hatırladık.
Sunuculuğunu Skal İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi genel sekreter Ata Eremsoy'un üstlendiği, Ekim ayı yemekli toplantısında Pera Palace Jumeirah Hotelde biraraya gelen SKAL İstabul Kulübü üyeleri, Turizm potansiyeli olan bilimsel Küçükçekmece Gölü havzası içindeki Bathonea antik kent kazıları ile bilgilendirildiler.
Skal İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Feza Solaklar geleneksel Tostunu, Bay Turizm olarak tanıdığımız Tv 8 ve Cem Tv lerin eski Genel yayın Müdürü SKAL üyesi Süha Uyar’da bir kez tekrar ederek  hiperaktiflik kazandırarak çoşkuyu artırdı.
Genel sekreter Ata Eremsoy misafirleri takdim etti. Başta TUROB Başkanı Timur Bayındır, TAŞFED Başkanı Yalçın Manav,  Turizmin önde gelen isimlerinden eski Başkanlardan Vedat Bayrak, Kemal Özyiğit, Iberia Havayolları'nın Türkiye Genel Müdürlüğü yapan SKAL yönetim kurul üyesi Ayşe Önen, Beykoz konaklarından tanıdığımız Leyla Üstel Çağatay,olmak üzere pek çok isimleri saydı.
Skal İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Feza Solaklar açılış konuşmasında ilk sevindirici, güzel haberi Skal International Dünya Başkan Yardımcısı Salih Çene’nin, SKAL Dünya başkanlığına aday olduğunu açıklaması oldu.
Solaklar  "Ekim ayı 29 Ekim Cumhuriyet bayramında dünya kongresinde olacağımızdan Bayramımızı önceden şimdi kutlamayı arzulamaktayız. Her türlü dini inancı olan her kökenden oluşan vatandaşlarımızın mutlu huzurlu yaşayacağı  medeni çağdaş  ülke hayaliyle bayramınızı kutlarım.” Dedi.
Ekim ayı demek 29 ekim Cumhuriyet bayramı demek olduğunu açıklayan Solaklar   “Cumhuriyet Bayramı'na rastlayan yemeğimizin Pera Palace'ta yapmış olmamızdan son derece büyük mutluluk duyuyoruz.” Ayrıca  “Skalite adaylık başvuruları 7 Kasım'a kadar devam ediyor. 10 Kasım'da jüri değerlendirmeleri olacak."dedi
Dünya Başkan Yardımcısı Salih Çene’yi konuşma yapması için davet etti.  Salih Çene Mozaik olmak sözcüğünden yola çıkarak, mozaik parçalardan oluştuğunu parçalanabileceğini oysaki ebru olmak daha yerinde olabileceğini ebrunun bütünlüğünü, ayırmanın zorluğu hatırlatarak  “Hepimiz aynı yöne bakabilirsek yarınlar bizim için güzel olacak. Ben gençliğimize güveniyorum.”  29 ekime yaklaşırken, Cumhuriyet Bayramın çağrıştırdığı Atatürk “Bana bakacağınıza benimle aynı yöne bakın. demişti.” Daha makbul olan birlikte olmalı yarınlar için birliktelik olmak gerektiğiyle “Bizler ebruyuz.”dedi. Yaklaşan, Dünya Skal Kongresi hakkında da “27 Ekim'de seçim olacak. Ben yeni Başkan yardımcısıyım. Daha 1 yıl daha bu görevi sürdürmem gerekiyordu.” Ancak,  koşullar gereği çarkın içine girdiğini belirterek “Bu yarışın içine girdim. Görünene göre şansım yüksek. Umarım görüntü realiteye de dönüşür. İnşallah Ülkemize ikinci bir dünya başkanı kazandırmış olacağız. Ben Antalya üyesi olsam da kökenimde İstanbul kulübü var. İstanbul ana klüb, seçimde şansım yüksek”dedi

NG Güral Hotel Pazarlama Müdürü Gülşah Yalçındağ Volkan, SKAL İstanbul üyelerinin 26-28 Eylül 2014 tarihinde Afyon'a yaptıkları gezi hakkında bilgiler verdi. . Gelemiyen üyelere diledikleri zaman oteli ziyaret etmelerinden duyacakları memnuniyeti ifade etti.
Önceden anons edilen Küçükçekmece Gölü havzası içindeki Bathonea antik kent kazılarında Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün’un sunumunda değişiklik olarak, sunuyu Kocaeli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü'nden Haldun Aydıngül gerçekleştirdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle devam eden, yılın en büyük keşfi olarak nitelendirilen Küçükçekmece Gölü havzası içindeki Bathonea antik kent kazılarında bulunan erken Hitit yada -Hurri izleri, yapılan kazı ve araştırmalar, laboratuvar çalışmalar hem bilimsel hem de turizm potansiyel ihtiva ediyor.  Avrupa kıtasında ve İstanbul’da ilk defa Hitit izlerine rastlandığını İstanbul tarihine yeni bir sayfa açacağını  Hitit yada Hurri dönemine ait bulguları aktardılar.
Haldun Aydıngül, Mezopotamya kaynaklı bitümen (zift), kalay ve seramik parçalarında ele geçtiği kazılarda, ilk defa M.S. 5-6. yüzyıllara ait bu kadar çok,  bir arada bulun çok sayıda küçük pişmiş toprak şişeler ele geçirildiğini mimari yapılar, cadde, sokaklar tespit edildiğini söyledi.
Taşlarla oluşturulan düzenli su yolu, 50.bin ton su alan dev bir sarnıç ve liman bulduklarını ifade etti. Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün Mezopotamya’da çıkan bitümen (ziftin)   gemilerin su geçirgenliğini engellediği ve bu sayede uzak deniz ticaretinin geliştiğini, Kıbrıs’a Baltık denizine kadar ticaret yapıldığını kazı stratejisinde her türlü yardıma ihtiyaç duyduklarını çaybardağına kadar katkıya ihtiyaç var olduğunu dile getirdi.

yilmazparlar@yahoo.com

13 Eylül 2014 Cumartesi


 SKAL TURİZMDE BAŞARIYI EĞİTİMDE GÖRÜYOR.

Skal İstanbul Klübü geleneksel aylık yemekli toplantısını, Turizme yeni merhaba diyen, Türkiye otelcilik ekollerinden Dedeman gruba ait Bostancı Dedeman Hotelde 11 Eylül 2014 tarihinde gerçekleştirdi.



Skal İstanbul Klübü Başkanı Feza Solaklar, Yönetim Kurulu üyelerini yanına davet ederek birlikte geleneksel Skal Toast ile açılışı yaptı. Genel sekreter Ata Eremsoy Başta TUROB Başkanı Timur Bayındır, TAŞFED Başkanı Yalçın Manav ve Turizmin önde gelen misafirlerini takdim ederek Başkan Feza Solaklar’ın konuşmasını yapması için davet etti.

Feza Solaklar Toplantıya ev sahipliği yapan, Başta Murat Dedeman, Banu Dedeman, Dedeman Otelleri Genel Müdürü Emrullah Akçakaya olmak üzere Dedeman Bostancı Genel Müdürü Nadir Kadakal'a tüm çalışanlara konukseverliklerinden dolayı Klüp adına teşekkürlerini sundu.
Tüm personel ile toplu hatıra fotografı çektirildi.

Başkan Solaklar Skal Klüb olarak öncelikle yapacakları çalışmaların başında eğitimin geldiğini altını çizerek belirtti. 

Gerek aktif olarak çalışmakta olan turizm profesyonellerinin ve gerekse üniversite öğrencilerinin geleceğin turizmcilerini yetiştirmek konusunda üniversiteler ile işbirliği yaptıklarını açıkladı.

Solaklar Turizmin altı aylık  ve son durumunu mukayeseli olarak rakamlarla raporladı. Genel profili çizdikten sonra etkinliklerini ve tarihlerini üyelerine duyurdu.



Toplantı misafir konuşmacı Özyeğin Üniversitesi Otel Yöneticiliği Programı Direktörü Mehmet Teoman Alemdar, 19 Temmuz 2012 tarihinde Özyeğin Üniversitesi ve Le Cordon Bleu ile imzalanan iş birliği anlaşmasının kapsamında öğrencilerin yetiştirilmeleri hakkında sunumunu yaptı.  

Özyeğin Üniversitesi Otel Yöneticiliği Programı Direktörü Mehmet Teoman Alemdar’ın verdiği bilgilere göre; 19. yy’da kilise ve misyoner evi olarak yapılmış olan Le Cordon Bleu, 1895’te “La Cuisiniere Cordon Bleu” dergisinin yayımcısı, gazeteci Marte Distel tarafından mutfak sanatları okulu olarak Paris’te kuruldu.  Defne Ertan Tüysüzoğlu Le Cordon Bleu Türkiye Direktörüdür.
 



Mavi Kurdele anlamında olan  “Le Cordon Bleu” isminin mutfak sanatları ile ilişkilendirilmesi ilk olarak 16. yüzyılda ortaya çıktı. Le Cordon Bleu ismi, Fransa Kralı III. Henri tarafından kurulmuş ve zaferlerini şatafatlı ziyafetlerle kutlayan Saint-Esprit Şövalyeleri’nin sembolünde bulunan mavi kurdele nedeniyle, 16. yüzyıldan itibaren mutfaktaki mükemmeliyetin simgesi oldu.

1950’li yıllarda Paris’te yaşayan Julia Child’ın bu okulda eğitimini tamamlayıp ünlü bir aşçı ve yemek yazarı olması da Le Cordon Bleu’nün tanınırlığını artırmıştır. 
Günümüzde Le Cordon Bleu, 20 ülkede, 40’ı aşkın uluslararası okulda yılda 20.000 öğrenciye eğitim vermektedir.
 
Le Cordon Bleu öğrencileri, Michelin yıldızlı restoranlardan gelen usta şefler ya da prestijli yarışmalarda galip gelerek Meilleur Ouvrier de France gibi unvanları elde eden isimler tarafından eğitilirler. Usta aşçılar, klasik Fransız mutfağı ve uluslararası aşçılık tekniklerine ait bilgi ve deneyimlerini Le Cordon Bleu öğrencilerine aktarırlar.

Gastronomi ve Mutfak Sanatları Lisans Programı’nda derslerin Le Cordon Bleu master şefleri tarafından Le Cordon Bleu eğitim modülleri kullanılarak verilmesini ve 4 yıllık lisans programının yanı sıra üniversitenin öğrencisi olmasa da kariyerini değiştirmek ya da bu alandaki yetkinliğini geliştirmek isteyenler için, bir sertifika programını da kapsamaktadır.

Le Cordon Bleu’nun uluslararası geçerliliği ve saygınlığı olan sertifikası, mezunlarına dünyanın dört bir yanında en iyi yerlerde kariyer edinmenin kapılarını aralayacak. Türkiye’den de Michelin yıldızlı Şeflerin çıkmasını sağlayacak. 

Gerek Fransa’da gerekse İngiltere’deki pek çok elit işletmede şef olarak yıllarca hizmet verdikten sonra 2000 yılında Şef Christophe Bidault Le Cordon Bleu ailesine katılmıştır. Şef Christophe Bidault Cordon Her ayrıntısı düşünülmüş şeker heykelleri, ince bir işçilikle işlenmiş çikolata heykelcikleri ve meşhur Fransız tatlısı “croquembouche” ile yaptığı kuleleriyle ünlüdür.

Toplantı sonrası üyeler Oteli gezdiler. Her türlü kongre, konferans zirveye mükemmel ev sahipliği yapacak hotel yeteri miktarda toplantı odalarına 5 yıldızlı otelin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek kapasitede.
En önemlisi eğitimli profesyonellerin başında Genel Müdürü Nadir Kadakal olmak üzere tüm çalışanları güleryüzlü, istekli, enerjik görünce Turizm adına son derece memnun oluyoruz.   

yilmazparlar@yahoo.com




3 Ağustos 2014 Pazar

İsviçre Milli Günü, İstanbul’da 1 Ağustos 2014-Yılmaz Parlar

İSVİÇRE MİLLİ GÜNÜ KUTLANDI.
İsviçre Milli Günü, İstanbul’da 1 Ağustos 2014 tarihinde İsviçre Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz ’ün ev sahipliğinde, Swissôtel The Bosphorus’da düzenlenen resmi resepsiyon ile kutlandı.

İsviçre Konfederasyonu’nun 723. kuruluş yılı kapsamında düzenlenen davette Başkonsolos Monika Schmutz Kırgöz konuklarını eşi Yıldırım Kırgöz ile birlikte karşıladı.

İş, akademi, sanat dünyasının ünlü kişileri İstanbul’daki konsolosluklar ve İstanbul cemiyet hayatının tanınmış elit isimleri yüksek bir katılımla resepsiyona icabet ettiler.
İki ülke milli marşları çalınmasından sonra Başkonsolos Monika Schmutz Kırgöz, konuklarına hoşgeldin açılış konuşması yaptı.

Başkonsolos Monika Schmutz Kırgöz, İsviçre’deki Türk toplumunu büyük bir aile niteliğinde gördüğünü dile getiren İsviçre’nin demokrasisinden, İnsan ve Kadın  haklarından, kaliteye verilen önemden ve bunlardan dolayı da Türkiye ile İsviçre arasında siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel bağların geliştirilmesinden, dayanışma içinde güçlendirilmesinden, ortak paydalarda birleşmesinin köprü niteliği taşıdığını özümsenmiş değerlerin birlikte çalışmayla hayat bulacağı inandığını belirten anlamlı konuşmasını, etkinlik sponsorlarının özelliklerini kısaca özetliyerek sürdürdü.

Schmutz Kırgöz,  Sponsor olan, UBS Bankacılık, Novartis, TR-CH Türkiye’de İsviçre Ticaret Odası Derneği, SWISS İsviçre Havayolları, Nespresso, ve Lindt çikolataları, İsviçre Turizm Ofisi, HILTI, AMAC AEROSPACE, SGS, MOVENPICK Hotel, ESEN Uluslararası nakliyat ve tic.ltd şti. gibi şirketlere ve Bağımsızlık günü kutlanmasına katılan konuklara teşekkürlerini sundu.
Konuşma sonrası konuklar İsviçre mutfağından lezzetlerle kendileri için özel olarak hazırlanan açık büfede, İsviçre yemeklerini ve peynirlerini tattılar. Özellikle spesiyal İsviçre’ye özgü sıcak eritme peynir standına ilgi doruktaydı. Zengin büfe eşliğinde konuklar gece boyunca sohbet ederek geçirdiler. St.Gallen’in Swiss Youth orhestra of Wil isimli orkestrasının dinlendirici müzik konserleriyle keyifli anlar yaşadılar.

Siyasi ve askerî tarafsızlık geleneğini bu güne kadar sürdüren uluslararası örgüte demokratik ev sahipliği yapan İsviçre Türkiye arasında iş hacmi yaklaşık olarak; İsviçre’nin Türkiye’ye 2 milyarı aşkın İsviçre frank ihracatı 800 milyona yaklaşık ithalatı bulunmaktadır.
Türkiye’deki İsviçreli yatırımcılar yaklaşık 3 milyar üzerinde İsviçre frank değerinde yatırım gerçekleştirmişlerdir. 15 bin üzerinde istihdam sağlamışlardır.
yilmazparlar@yahoo.com

16 Temmuz 2014 Çarşamba

14 Temmuz 2014 Fransa ulusal gün kutlamaları-Yılmaz Parlar

FRANSA VE TÜRKİYE ARASINDAKİ "AŞK"
Fransa Sarayı'nda, 14 Temmuz 2014 kutlamaları kapsamında yaptığı konuşmasında Başkonsolos Muriel Domenach iki Ülke arasındaki “Aşk” benzetmesiyle güne damgasını vurdu.


Fransa ve Türkiye arasındaki ilişkileri "aşk" benzetmesiyle ifade etmenin uygun olabileceğini söyleyen Başkonsolos Muriel Domenach Domenach, "İlk geldiğimde -ne seninle, ne de sensiz-den- bahsetmiştim. Daha sonraları, Fransa ve Türkiye arasındaki yeniden yakalanan uzlaşmayı kutlamak için Sevgililer Günü'nde, Fransız ve Türk karma çiftleri bir araya getirmiştik. Gerçekten de biz, bu sarayın da simgelediği 500 yıldan daha fazla, eski bir çiftiz.” Sözleriyle iki ülke arasındaki sıcak dostluğa dikkat çekti.
Fransa Sarayı'nda, 14 Temmuz 2014 kutlamaları davetli sayısı çok olunca iki resepsiyon halinde kutlandı. Resepsiyona İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, siyasi, bürokrat,akademisyen, yabancı konsolosluklar ve temsilcileri,STK başkanları, iş ve sanat dünyasından ve elit konuk katıldı. Spor dünyasından davete icabet eden ünlü futbolcu Pascal Nouma konuşma ve espirileriyle geceye renk kattı.
Fransa Sarayı'nda, Başkonsolos Muriel Domenach eşi Olivier Bouquet davetlileri karşıladı her bir davetliyle tokalaştılar.

Kutlama töreni iki ülke ulusal marşların okunmasıyla başladı. Gerek “İstiklal Marşı” ve gerekse Fransa ulusal marşı "Le Marseillaise" davetliler tarafından yüksek sesle eşlik etmesiyle çoşku içinde okundu.

Ulusal marşın okunmasının ardından Başkonsolos Muriel Domenach iki ülke dostluğuna vurgu yapan konuşmasıyla devam etti. Domenach yaptığı konuşmada, “Türkiye ve Fransa ilişkileri son birkaç yılda olumlu bir hareketlilik içine girmiştir.   bunun Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın Türkiye ziyareti ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Fransa'ya gerçekleştirdikleri ziyaretlerle kendini göstermiştir. Bu ay sonu itibarı ile Paris'te iki ülke arasında "İş birliği stratejik çerçeve" toplantısı yapılacak. Fransa ve Türkiye arasındaki ilişkileri "aşk" ile ifade etmek daha isabetli olacak.

İlk geldiğimde 'ne seninle, ne de sensiz'den bahsetmiştim. Daha sonraları, Fransa ve Türkiye arasındaki yeniden yakalanan uzlaşmayı kutlamak için Sevgililer Günü'nde, Fransız ve Türk karma çiftleri bir araya getirmiştik. Gerçekten de biz, bu sarayın da simgelediği 500 yıldan daha fazla, eski bir çiftiz. Yanlış anlaşılmalarla, birbirine karşı gelme becerisiyle, bir de aşırı tepkilerle, fakat güçlü temellerle ve son olarak da her şeyden önce, duyguların ötesinde, çıkarlarımıza dayalı bir ilişkiyle. Siyasi, ekonomik ve kültürel düzeyde, Fransa'nın Türkiye'ye, Türkiye'nin de Fransa'ya ihtiyacı vardır. Ülkelerimiz birbirleri için vazgeçilmezdir" sözleriyle ilişkilerin uzun süreden beri geldiğini ve sürdürebilir olmasının altını çizdi..
Domenach yine evlilik benzetmesiyle Türkiye ve  Fransa birbirilerinin gelişmelerini  kabul etmesi gerekli olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü."Fransa değişiyor ve ben konsolosluğun İstanbul'daki faaliyetiyle, Fransa'nın çağdaşlığını ve çeşitliliğini göstermeye çalışıyorum. Bu faaliyetlerinin başlıca örneği önceki gece Fransa Sarayı'nda, Türkiye'de bizim için ilk niteliğinde olan bir iftar daveti ile bir caz konserini birleştirmek olmuştur.”

Türkiye'nin ekonomik gelişmesine ve ekonomik ilişkilerede değinen Başkonsolos Muriel Domenach  "Ekonomik gelişmeye eşlik etmiş olan ve her şeyden önce Türklere düşen demokratikleşme sürecini desteklemek bizlere kalıyor. Yeni gelmiş biri olarak, Türkçe'de ilerleme göstermeye çalışıyorum ve güzel ve uzun bir kelime olan -demokratikleşebilmek-kelimesini öğrendim. Türk kalkınmasına şirketlerimizle katkı sağlamayı ve uluslararası arenada Türkiye'nin iddiasını göz önünde bulundurmayı bilmek de bizlere düşüyor." Dedi
Konuklar zengin yemek menüsünden beğendikleri yemekleri müzik eşliğinde güzel bir atmosfer içinde tattılar. Müzik çoşkusuyla davetliler kendilerini dansda buldular. Adete Parti haline dönüşen Resepsiyonda gece geç saatlere kadar eğlendiler. Günü kutladılar.
yilmazparlar@Yahoo.com